I. Çalışmanın Amacı
İkinci sanayi devrimi “teknolojik devrim” ile şekillenen ve hayatımıza dahil olan geleneksel operasyon yönetimi, sabit kurallar ve standardize edilmiş süreçlere dayanır. Bu durum işletme sisteminin esnekliğini sınırlar. Özellikle kişiselleştirme gereksinimlerine hızlı bir şekilde uyum sağlayamaz. Hızla değişen müşteri beklentileri ve piyasa şartlarına ayak uydurmak zorlaşır. Yaratıcı operasyon yönetiminin modern iş dünyasında giderek önem kazandığına dikkat çekmek gerekir.
Öte yandan yaratıcı operasyon yönetiminin temelinde, insan-süreç-teknoloji olgularının bir harmoni içinde çıktı üretme hedefi vardır. Teknik anlamda inceleyecek olursak yaratıcı operasyon yönetimi; teslim tarihine bağlı çıktının kalite düzeyini en üst düzeye çıkarmak üzere çeşitli paydaş gruplarını gerek yöntem teknolojileri ile gerekse uygun çalışma zemini ile sürece motive ederken, süreç içerisinde de aynı heyecanda kalabilmeyi hedefler. Başka bir ifade ile, değişen pazar koşulları ve tüketici taleplerine her seferinde yüksek kaliteli ürün-hizmet sunabilmek adına operasyon sürecinde çalışan motivasyonunu her zaman yukarıda tutmayı hedefler.
Bu yönü ile geleneksel operasyon yönetimi yaklaşımının ötesine geçen yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımı, organizasyonların yaratıcı süreçlerini daha verimli, yenilikçi ve müşteri merkezli/odaklı şekilde yönetilmesi metodudur. Başta yaratıcı endüstriler olmak üzere teknoloji ve Ar-Ge şirketlerinin, sürekli değişen pazar ortamında rekabet avantajını elde tutabilmesi için yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımı büyük öneme sahiptir.
Dört bölümden oluşan bu çalışma, 21. yüzyıl dünyasında geleneksel operasyon yönetim metodunun yetersizlik gözleminden yola çıkarak, ihtiyaç duyulan (yeni dönem) yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımını anlama ve tanıma amacı ile hazırlanmıştır.
İlk bölümünde geleneksel operasyon yönetimi ve yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımları üzerinde durulurken, geleneksel operasyon yönetiminin yetersizlikleri ve yaratıcı operasyon yönetim yaklaşımının güçlü yönleri irdelendi. Bu bölümün temel amacı, 20. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıkan yaratıcı endüstri operasyonlarının yenilikçi bir yönetim yaklaşımına ihtiyaç duyduğunu göstermektir. Bu bağlamdan yola çıkarak tez kapsamında, yenilikçi yaklaşıma sahip yaratıcı operasyon yönetimini tanıtma ve ona duyulan ihtiyaç savunulmaktadır.
Çalışmanın ikinci bölümünde, yönetiminin yapılması hedeflenen olgu; yaratıcılık, sebebi olduğu yaratıcı süreç ve süreçlerin oluşturduğu endüstrilerin tanımlamasına odaklanıldı. Ardından, yaratıcı operasyon yönetiminin bu bağlamlar arasındaki bağlantısına ve bağlamlar üzerindeki önemine yer verildi.
Üçüncü bölüm, yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımının bileşenleri inceleme amacı taşır. Böylelikle yenilikçi yaklaşıma sahip yaratıcı operasyon yönetiminin yaşam döngüsünü oluşturan kavramlar; talep (müşteri) odaklılık, esneklik, yüksek adaptasyon, uyarlama/uygulama sürecindeki başarı kriterleri ve performans değerlendirmeleri, yenilikleri hayata geçirebilme sürecindeki yolculuğu anlamak amacıyla örnekler ile irdelenir. Bu bölüm, çalışmanın konusu olan yaratıcı operasyon yönetimi yaklaşımını anlamak açısından büyük öneme sahiptir.
Tez çalışmasının son bölümü olan sonuç ve çalışma bulguları bölümde ise, yönetim bilişim sistemlerinin yaratıcı operasyon yönetimi üzerine etkisi ve yaratıcı operasyon yönetiminin geleceği tartışılmış, önerilerde bulunulmuştur.
II. Çalışmanın Kapsamı
Yaratıcı operasyon yönetimi betimlenmiş yeni bir düşüncenin ya da herhangi bir çözüm fikrinin ortaya çıkış gerçeklemesinin, uyarlama başarısına odaklanır. Bu çıktı kalite düzeyinin o işi üreten tarafından sağlanabileceğini bilerek hareket eden yaratıcı operasyon yönetimi, talep sahibine her seferinde doğru yanıtın verilmesini hedefler. Doğru yanıtı sunabilmek ise talep (müşteri) odaklı kalabilmekle mümkündür. Mevcut durumların müşteri odaklılığındaki yetersizliği, yeni müşteri taleplerin oluşumuma sebeptir. Oluşan yeni taleplerin çözümü ne yazık ki mevcut sistemlerle mümkün değildir. Bu nedenle taleplere yanıt verme sürecinde yenilikçi yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır.
Yenilik, yalnızca bireysel parlaklığın çıktısı değil, çeşitli kaynaklardan gelen bilgiyi birleştirmek için sistematik çabanın ürünüdür. (Hargadon, A., & Sutton, R. I., Building an Innovation Factory. 2000). Yenilikçi yaklaşıma sahip olabilmek ise esneklik ve yüksek adaptasyonla mümkündür. İnovasyon, en baştan mükemmel bir fikir bulmakla ilgili değildir; iş birliği ve deney yoluyla öğrenmek ve geliştirmekle ilgilidir. (Kelley, Littman, The art of innovation. 2001, s.47). Esneklik ve yüksek adaptasyon ile talebin ne olduğu ve talep edenin neden bu talepte bulunduğunun doğru anlaşılması beklenir. Yapılan çalışma sonucunda tespiti gerçekleşen mevcut durumların karşılayamadığı olayların bertarafı için yenilikçi yaklaşım ile çözüm yolları belirlenir. Yaratıcı operasyonlar, üretkenliği en üst düzeye çıkarırken yaratıcılığa elverişli bir ortam yaratmak için insan, teknolojik ve finansal kaynakların uygun şekilde dağıtılmasını sağlamalıdır. (Brown, T., & Wyatt, J., Design Thinking for Social Innovation. 2010). Belirlenen çözüm yolları ışığında işbirlikçi çalışma yöntemleri ile yaratıcılığın, mevcut kaynak ve ekip yönetimi süreçlerinde dengelenmesi hedeflenir.
Yaratıcı ekonomi ise fikirlerin ticarileştirilmesiyle ilgilidir. Yaratıcılık değerin kaynağıdır, ancak başarılı olmak için etkili bir şekilde yönetilmesi ve pazarlanması gerekir. (Howkins, J., The Creative Economy. 2002, s.5). Yaratıcı endüstriler, sanatsal özgürlük ile ticari başarı arasındaki gerilime bağlıdır; burada başarı hem içeriğin benzersizliği hem de geniş bir kitleye hitap etmesiyle tanımlanır. (Caves, R., E., Creative Industries. 2000). Anahtar performans göstergeleri ve müşteri geri bildirimi sayesinde çıktı kalite düzeyi ölçülür.
Bu literatür incelemesi, modern dönem operasyonlarının geleneksel metotlarla yönetilirken ne tür güçlükler ve dezavantajlara sahip olduğunu ve yaratıcı operasyon yönetimine neden ihtiyaç duyulduğunu ele alarak, literatüre anahtar bulgular sunmayı hedefler.